11 Mayıs 2012 Cuma

uzun kulaklı beyaz bir yol arkadaşı

Bundan yaklaşık iki yıl önce bir şapka fabrikasında çalışıyordum. Fabrika da denmez aslında. A’dan z’ye tüm üretimi yapan bir atölye. Bir tür aile şirketi. Sadece kürk şapka üretiyorduk. Şu kulakları da kapayanlardan. Kara kışlık. Halk arasındaki ismi “Rus Kürk Şapka”. Ürün kataloğundaki adı “Beyaz Tavşan Avcı Şapka”. Diğer renk seçenekleri gri ve siyah. Kaçak falan değildi atölyemiz. İstanbul Kürk Sanayici ve İş Adamları Derneği üyesiydi. Kolayca paramı kazanıyordum. Rahat işti. Ama içim rahat değildi.

Her gün onlarca tavşanın katledilişi… Bir tür aile içi şiddet. Katliyam gözümün önünde olmasa bile leşler avuçlarımda. Geceleri uyuyabilmek için çitten atlattığım koyunların arasına karışan kafası kopuk tavşanlar. Siyah, beyaz, gri… Zıp zıp. Sinirlerim. Uykusuz günler. İnsanların kafası ısınacak diye kesilen tavşan kafaları. Birilerinin kulakları ısınacak diye bedeninden ayrılan uzun kulaklar. Avcı Şapka için av olan zavallılar.

Üç beş kere kafama koyup vazgeçtikten sonra nihayet işi bırakmak istediğimi söyleyebildim. Bizimkiler hiç beklemiyorlardı. Bu tepki ailede bir ilkti. Bırakmadılar beni. Tavşanların ölümünden rahatsız olunabileceğini idrak edemiyorlardı bir türlü. Ne desem anlamadılar. Dayanamayıp kaçtım sonunda. Başka bir şehre. Kaçarken tavşanlardan birini de yanıma aldım. Uzun kulaklı beyaz bir yol arkadaşı…

Paraya sıkıştığımda ilk satmak zorunda kalacağım da bu tavşan oldu. Niyetçilere okutmak amacıyla onu satılığa çıkardım. Niyetim kötü değildi bu sefer. Kimse onu kesip biçmeyecekti. Ancak alıcısı niyetçi olmadı. Bir sihirbaz ilgilendi. Düğünlerde, doğum günlerinde falan gösteri yapıyormuş. Hemen sattım. Alışveriş sırasında o kadar iyi anlaştık ki beni de asistan olarak aldı. Numaralarını bir bir öğretti bana. Kısa sürede işi kaptım. Arada ben de sahneye çıkmaya başladım. Zamanla işin bütün inceliklerini öğrendim. Bir süre sonra tavşan numarasını bizzat icra etmeye başladım. Asistan değildim artık. Çift sihirbazlı bir gösteriydi yaptığımız.

Mutluydum. Hayatım bir anda değişmişti. Tavşandan şapka çıkarmayı bırakmış şapkadan tavşan çıkarmaya başlamıştım.

Hakan Bıçakçı

kaynak; afilifilintalar

Hiç yorum yok: