29 Eylül 2011 Perşembe

nae meorisokui jiwoogae ( a moment to remember )

Aslında şöyle bir düşünüldüğünde basit bir senaryo olarak görülebilir. Yer yer klişeler de barındırıyor. Ama iyi işlenmiş bir film. Bu yüzden de etkiliyor.

Sürekli geçmişe bağlı yaşamanın, iyisiyle - kötüsüyle geçmişi bugüne bir yük haline getirmenin ne kadar manasız olduğunu vuruyor insanın yüzüne. Filmden çıkardığım en büyük ders bu diyebilirim.

İlk başlarda oğlanın kadına âşık olup olmadığını anlaşılmıyor. Adam geçmişinde ailevi büyük sıkıntılar yaşamış ve hayata karşı kaya gibi durmayı öğrenmiş birisi. Duygularını belli etmiyor haliyle. Sıfırdan başlayıp bir yerlere gelirken diğer yandan da bu hırsını hayatına giren bir kadın soğutmaya başlıyor. Adam hayatın vicdansızlığından yakınırken kadına ona vicdan oluyor ve nefretini salıvermesi için geçmişiyle yüzleştiriyor. Bu olay adamın yavaş yavaş mizacı değiştirirken, kadın da bir değişime giriyor. Daha sonra kadının değişimi filmin merkezine oturuyor. Oyuncular bu değişimi çok iyi canlandırmış. Adamın o sert bakışlarının gittikçe yumuşaması, kadının o heyecan dolu alev alev gözlerinin ferinin gittikçe sönüşü. İlk başlarda âşık olup olmadığını bilmediğimiz, duygularını belli etmeyen bu adamın daha sonra ne büyük bir âşık ve ne duygusal bir adama dönüştüğüne hayranlıkla tanık oluyoruz. Kadının ise o capcanlı, o içi içine sığmayan halinden, gittikçe durgunlaşıp, ruhu uçup gitmiş bir hale dönüşüne de hayranlıkla tanık oluyoruz.

Yani beni benden alan başlıca unsur oyunculuklar oldu diyebilirim. İlk başlarda adamın değişik mizacı ile film sizi bağlıyor. Komik sahneleriyle, romantizmiyle klasik bir aşk gelişimi ile başlıyor. Daha sonra kadının hafızasının kaybetmesi ile bir anda film drama dönüyor. Yaz başlayıp kış biten bir film. Haliyle finali de daha vurucu oluyor. Ama benim özellikle dikkatimi çeken karakterlerin bu değişimi gayet iyi yansıtması. Olayların değişimini daha vurucu hale getiriyor bu.

Ben hüngür hüngür ağlamadım. Ama baya etkilendim. Kadının evi terk ederken bıraktığı mektubu adam okurkenki sahnede fena oldum. Bir diğeri; kadının altına kaçırması üzerine adamın düştüğü o çaresizlik üzdü beni. Bir de filmin sonundaki market sahnesi de etkileyiciydi.

Daha nice detayları olan bir film aslında da benden bu kadar.

2 yorum:

nomen dedi ki...

"-Kafamın içinde bir silgi var, her şeyi siliyor. Bana bu kadar iyi davranma, her şeyi unutacağım.Anılar silinince aşkın ne anlamı kalır ki?
-Ben her şeyi ikimiz için hatırlayacağım. Bilirsin zekiyimdir.
-hayat çok zalim
-bakıyorum da bunu unutmamışsın.
-Nasıl unuturum, bunu sen bana söylemiştin"

Bu tarz bir dizi diyalog geliyor şu an aklıma filmden.

Çarpıcı yanları vardı haklısınız özellikle oyunculuk açısından İyi ki yazdınız; hem de ne güzel.

Ortak bir beyaz perde astınız yine; teşekkürler.

alter ego dedi ki...

Evet o diyalog çok iyiydi.
İzlediğinize sevindim.
Çok teşekkürle nomen.