27 Nisan 2010 Salı

sapari


Bir yemen halk müziğini tutup heavy metal enstrumanlarıyla çalmak hangi akla hizmet? böylesi bir işi ancak Orphaned Land yaparsa tadından yenmez. Tıpkı önceki albümlerinde de yaptıkları gibi.

Müziğin enstrümanları batıdan ama ruhu doğudan. Sentez felan da değil bu bambaşka bir şey. Sentez kelimesi artık itici geliyor zira. Çünkü bizde çokça denenen, neticesinde de hüsranla karşılaşılan bir hadisedir bu "sentez". Doğu-batı arasındaki köprü olan ülkemizde bir Orphaned Land çıkamıyor malesef. Çünkü biz hala işin sentezinde, matematiğindeyiz. Müzik böyle şeylerle yaratılmıyor işte. Şurasını batıdan, burasını doğudan, şurası azcık dile dolansın, burası azcık bilmem ne...

Ne doğuyu doğu gibi, ne batıyı batı gibi yaşayamadığımızdan, böyle bir müzik yapanımız olmuyor işte.

Çok seviyorum ben bu Orphaned Land'i. Küçükken konserilerine gitmiştik ki en eğlendiğim zamanlardandır o konser. Şimdi daha çok göresim var üstlerine atlayıp sarılasım var...

Hiç yorum yok: